Sivas'ın Divriği İlçesine bulunan ve Anadolu'nun El Hamrası olarak nitelendirilen Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası 9 yıllık yenileme çalışmalarının ardından ziyarete ve ibadete açıldı.
Sivas'ın Divriği ilçesinde 1228 tarihinde Anadolu Selçukluları zamanında Selçuklulara bağlı Mengücekli Beyliği döneminde Mengücek şahı Süleyman Şah'ın oğlu Ahmet Şah ve eşi Melike Turan Hanım tarafından yaptırılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 9 yıllık restorasyon çalışmalarının ardından bugün düzenlenen törenle ziyaret ve ibadete açıldı.
201 Vakıflar Haftası 100. Yıla Özel 201 Eser Toplu Açılış Töreni çerçevesinde gerçekleşen açılışı uzaktan bağlantı yöntemiyle Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.
“Herkes mutlaka görmeli”
Açılış programı öncesi semazenler tarafından sema gösterisi yapıldı, mevlit okundu. Programda konuşan Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek, “Bu eşsiz eserin UNESCO Dünya miras listesine ülkemizden giren ilk eser olan bu eserin restorasyonunda emeği geçen Vakıflar Bölge Müdürlüğümüze bu eserin restorasyonunu yapan firmamıza, işçisinden mühendisine, mimarına kadar herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bu eseri, bizden sonraki nesillerde aynı şekilde koruyarak gelecek nesillere aktaracaklardır. Ben yine bu eserin varisi Ahmet Şahı, eşi Melike Turan'ı ve bu eseri meydana getiren Mimar Ahlatlı Hürrem Şahı da bu vesileyle rahmetle, şükranla anıyorum. Allah onlardan razı olsun diyorum. Bu vesileyle herkesi Anadolu'nun El Hamrası dediğimiz eşsiz eseri yerinde görmeye davet ediyorum.” dedi.
UNESCO'nun Türkiye'de koruma altına aldığı ilk eser
Dünyada eşi benzeri bulunmayan cami UNESCO tarafından Türkiye'de koruma altına alınan ilk eser olma özelliği taşıyor. Avrupalı bazı bilim adamlarınca "Anadolu'nun Elhamrası" olarak da nitelendirilen bu cami 800 yıldır ihtişamını korurken üzerinde işli birbirinden farklı 10 bin motifle kendine hayran bırakıyor. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı, Anadolu erken dönem mimarisinin seçkin örneklerinden Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, taş bezemeleri, 3 boyutlu geometrik stilleri, mimari özellikleri ve manevi havasıyla "şaheser" olarak nitelendiriliyor.
Akıl hastaları sesle tedavi ediliyordu
Orta çağın karanlık Avrupa'sında akıl hastaları yakılarak öldürülürken 8 asır önce inşa edilen Divriği Ulucami ve Darüşşifasında ise akıl hastaları sesle tedavi ediliyordu. Evliya Çelebi'nin, "Methinde diller kısır, kalem kırıktır" sözleriyle anlattığı Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'nın özel bir ekip tarafından yürütülen restorasyonu 9 yıl sürdü.