İddiaya göre, 75 yaşındaki Kazım Erşan, kent merkezine gitmek için otobüs durağına ilerlediği esnada görgü tanıklarının ifadesine göre Sivas Belediyesine ait su tankeri kendisine çarparak olay yerinden kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Erşan hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavisi yapılan Erşan'ın iki kaburgasının çatladığı belirlendi. Vücudunun çeşitli yerlerinde de yaralar oluşan Erşan belediyeye sitem ederek sorumlulardan şikayetçi oldu. Kazadan 3 saat sonra polis merkezine giden sürücünün olayla ilgisinin olmadığı belirterek kendini savunduğu ortaya çıktı. Öte yandan Erşan'ın geçtiğimiz yıllarda da başka bir belediyeye ait cenaze aracının kız kardeşine çarpması sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi.
“Teker üzerimden geçmesin diye kendimi iki tekerin ortasına attım”
Kulağından engeli olduğu için daima temkinli davrandığını belirten kazazede Kazım Erşan, “Yoldan geçtim refüje çıktım. Sağ tarafımı kontrol ettim otobüs geliyordu başka da bir araba yoktu. Daha sonra karşıya geçtim orada arabalar park etmişti. Arabaların yanından otobüs durağına doğru gidiyordum. Daha sonra teker üzerimden geçmesin diye kendimi iki tekerin ortasına attığımı hatırlıyorum” şeklinde konuştu.
“Aradığımız birimlerde herkes benim birimim değil bilemiyoruz diyor”
Belediye birimlerini aradıklarını fakat kimseyle muhatap olamadıklarını söyleyen yaşlı adamın oğlu Yusuf Erşan, “Arkadaşım beni arayarak korkma ama babana araba çarptı dedi. Ben yoldaydım hemen abilerimi aradım. Abilerim olay yerine gittiklerinde ambulans gelmiş, çarpan araç kaçmış, gitmiş. Oradaki arkadaşlara sorduk çarpan aracın üstünde belediye su tankeri olarak yazıyormuş. Biz araştırdık belediyeyi aradık. Ulaşmaya çalıştık. Aradığımız birimlerde herkes benim birimim değil bilemiyoruz diyor. Bir kaza olmuş ve sonuçta ve belediyenin aracı karışmış. Gelip baksınlar. Sonuçta burada bir hayat, meselesi var. Belki ölebilirdi Allah korusun. Bize şu anda hiç kimse bir geri dönüş yapmadı. Yani bizim en çok mağdur olduğumuz nokta bu. Halamın bir tanesini zaten belediye arabasından dolayı kaybettik. Şimdi de babama belediye aracının çarpıp gitmesi hani artık sıkıntı oldu. Özür dilesinler, bir baksınlar desinler ki ya kusura bakmayın. Olay olduktan üç saat sonra karakola gidip ben burada birine çarptım ama benimle alakası yok deyip gidiyor. Böyle bir adalet sistemi yok. Ben şikâyetçiyim” dedi.
Cebindeki anahtarın biri kırılmış diğeri eğilmiş. Eğilen anahtar o şekilde karnına gelse ölebilirdi diyen oğul Erşan, “Babam ölse sorumlusu kim olacaktı? İnsan köpeğe çarpsa dahi durup da veterinere götürüyor. Bir insana çarpıyor insan yerde yatıyor neden götürmüyor veya bir ambulans çağırmıyor? Seçim zamanı her şeyiyle destekledik. Sonuç böyle olacaksa niye destek verdik? Niye kimse gelmiyor? Yani sebep ne? Ben bunun için çok kızgınım. Sonuçta o araçta Sivas Belediyesi yazıyor. Bana yardımcısı, amiri, memuru birisi gelip nasılsın demeliydi. Bu belediye benim belediyem. Memleketimin belediyesi, ben Sivaslıyım, Sivas çocuğuyuz biz. Memleketin çocuğuysak gelmek zorunluluğu var. Kimsenin hayatı bu kadar ucuz olamaz. Bugün benim babama, yarın başka birinin çocuğunun başına gelse ne olacak? Yazık günah değil mi? Her şoförüm diyeni almayacaklar. Benim babamın şu anda iki tane kaburgası çatlak. Vücudunda sıyrık olmayan hiçbir yeri yok. Zaten kafası tamamen yara. Bilinci kapalıydı. Üç saat bilinci kapalı kaldı. Sağ kolu zaten kullanamaz halde. Doku kaybı var. Yanağında doku kaybı var. Dikiş atıldı. Sorumlularından şikâyetçiyiz” diye konuştu.